- geçindirmek
- -i geçinmek 的使动态: Bu adam on kişilik bir aile geçindiriyor. 这个人要养活一个10口之家。Eli tartısız kadın bir evi kolay kolay geçindiremez. 大手大脚的女人管不好家。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
geçindirmek — i Geçinmesini sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
İAŞE — Geçindirmek. Beslemek. Yaşatmak. Diriltmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bakmak — e, ar 1) Bakışı bir şey üzerine çevirmek Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim. C. S. Tarancı 2) Aramak 3) Bir şeyin yüzü bir yöne doğru olmak Limana bakan penceresinden deniz görünürdü. O. V. Kanık 4) Bir şeyin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
doyurmak — i 1) Açlığını gidermek Saatlerce karnımı doyuracak bir köy aramış, bulamamıştım. S. F. Abasıyanık 2) Geçindirmek, yaşamasını sağlamak Bu topraklar milyonlarca kişiyi doyurabilir. 3) Bir maddenin içine alabileceği kadar başka bir madde katmak 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçindirme — is. Geçindirmek işi Fakat ben, kendi alnımın teriyle kendimi geçindirmeyi daha iyi buldum. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
ASREM — Kulağı sakat, hasta. * Ailesini geçindirmek için sıkıntı çeken (kimse). * Bölük bölük … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
evi çevirmek — evi geçindirmek,aileye bakmak … Beypazari ağzindan sözcükler
infâk — beslemek; geçindirmek; nafakalandırmak … Hukuk Sözlüğü